Fransızcadan çevrilmiş nefis bir broşürcüğüm var. Oldukça yakın, topu topu beş yıl önce, Cenevre’de, galiba yirmi üç yaşında Richard adında bir haydut ve katil hüküm […]
Okumaya devam etKategori: EDEBİYAT
Dostoyevski, Karamazov Kardeşler: suçluyu yargılayan yargıç, kendisinin de karşısında duran kadar suçlu olduğunu, o adamın işlediği suçta belki herkesten çok sorumlu bulunduğunu bilmelidir.
Başkasına yargıçlık etmeye hakkın olmadığını asla unutma. Çünkü suçluyu yargılayan yargıç, kendisinin de karşısında duran kadar suçlu olduğunu, o adamın işlediği suçta belki herkesten çok […]
Okumaya devam etDostoyevski’nin Karamazov Kardeşler adlı romanının Türkçe çevirisinde sansürlenen metin
Ünlü Rus yazar Fyodor Mihailoviç Dostoyevski’nin Karamazov Kardeşler adlı romanının Türkçe çevirisinde “İsyan” veya “Başkaldırı” başlıklı bölüm, Türkiye de basılan 10 Türkçe çeviriden sadece ikisinde […]
Okumaya devam etDostoyevski, Karamazov Kardeşler: Yakınlarımızı kuramsal olarak, hatta bazen uzaktan sevebiliriz, ama yakından hemen hemen hiçbir zaman sevemeyiz.
— Sana bir itirafta bulunmak zorundayım, diye başladı İvan. Ben oldum olası yakınlarımı sevmek nedir bilmedim. Bence, özellikle yakınlar sevilmez de uzaklarımız sevilir. Bir zaman, […]
Okumaya devam etDostoyevski, Beyaz Geceler: Gökyüzünün aydınlığına, yıldızların parlaklığına bakıp bakıp da, “Böyle bir göğün altında insan nasıl olur da öfke duyar, hırçınlaşabilir?” diye düşünürsünüz. Ama bu düşünce gençler içindir
Yoksa o, bir anlık da olsa, senin gönlüneYakın olsun diye mi yaratıldı?İvan Turgenyev Sevgili okuyucum, o öylesine güzel bir geceydi ki, böylesini ancak gençliğimizde görebiliriz! […]
Okumaya devam etDostoyevski, Ölü Bir Evden Hatıralar: hiç tanımadığımız birinin gülüşü daha karşılaşmanızda hoşunuza giderse, karşınızdakinin iyi bir adam olduğundan tereddüt etmeyiniz.
Mahpuslar, Polonyalıları hiç sevmezlerdi. Polonyalılar (bahsettiğim yalnız siyasi suçlulardı) diğer mahpuslara tahkir edici bir kibarlık, nezaket gösteriyorlar, uzak duruyor, mahpuslara karşı duydukları nefreti bir türlü […]
Okumaya devam etDostoyevski, edebiyatın en yüksek noktasında nasıl yaşıyorsa, Tarkovski’nin de sinemanın en iyi örneklerini verdiğini söylemek yanlış olmaz.
İki Rus sanatkâr arasındaki ilişki malumunuz. Edebiyat ya da sinemadan yalnız biriyle dahi ilgileniyorsanız, söz gelimi Tarkovski filmi izlediyseniz Dostoyevski’yi, büyük yazarı okuduysanız da Tarkovski’yi […]
Okumaya devam etDostoyevski, Büyük Engizisyoncu: Bugün ayaklarını öpen halk, yarın, bir göz işaretimle atılacağın ateşe odun taşımaya koşacak, bunu biliyor musun?
Milyarlık bir sürüyle baş edebildiğimiz için kudretimize, zekamıza hayranlık duyarak bizimle övünecekler. Akıllarını yitirecek derecede hiddetimizden korkarak çocuklar gibi sulu gözlü olacaklar; ama bir işaretimizle […]
Okumaya devam etDeniz Gezmiş: Dostoyevski’nin kitaplarını bitirdim. Şimdi Balzac’tan okumaya başlayacağım. Çoğunu daha evvel okumuştum, ama yine rahatça, canım sıkılmadan okuyorum. Hele Dostoyevski! Yaşadığı toplumun kesitini vermiş romanlarında
Baba, Bildiğin gibi burada yaşamımız yeknesak devam ediyor. Mamak cephesinde yeni bir şey yok. Ben kitap okumaya devam ediyorum. Şu anda elimde yalnız edebiyata ait […]
Okumaya devam etDostoyevski, Yeraltından Notlar: Zamanımızın aydınları gibi duygusallığım hastalık derecesine ulaşmıştı. Bu aydınlar, bir sürünün koyunları gibi aynı, birbirinden miskin insanlardır.
Farklı olmaya kim dayanabilirdi ki! Zamanımızın aydınları gibi duygusallığım hastalık derecesine ulaşmıştı. Bu aydınlar, bir sürünün koyunları gibi aynı, birbirinden miskin insanlardır. Belki de işyerimizdekilerden […]
Okumaya devam etDostoyevski, Budala: Alçaklar, dürüstleri sever.
— Hayır, sizin sandığınız şeyi söylemeyeceğim. Ama doğrusu kendinize bu aşırı güveniniz şaşırtıyor beni… — Hangi konuda? Ne güveninden söz ediyorsunuz? — Nastasya Filippovna’nın sizinle […]
Okumaya devam etKaramazov Kardeşler, Tolstoy evini terk ettiğinde yanına aldığı kitaptır.
Dostoyevski’nin ölmeden üç ay evvel tamamladığı, yaklaşık 400 bin kelimelik dev romanı “Karamazov Kardeşler” Dostoyevski’nin yazarlık yaşamı boyunca değindiği temaların işlendiği, dramatik olaylarla bezenmiş bir […]
Okumaya devam etORHAN PAMUK: Dostoyevski’nin Cinler’i, insanoğlunun yazabildiği en sarsıcı yedi-sekiz romandan biri, hiç şüphesiz, gelmiş geçmiş en büyük siyasal romandır.
Cinler, insanoğlunun yazabildiği en sarsıcı yedi-sekiz romandan biri, hiç şüphesiz, gelmiş geçmiş en büyük siyasal romandır. İlk okuduğumda, yirmi yaşımdayken kitabın üzerimdeki etkisini, sarsılmak, hayret […]
Okumaya devam etHenry Miller: Dostoyevski okumaya başladığım o ilk gece hayatımın en önemli olaylarından biridir, ilk aşkımdan bile daha önemli. O ilk büyük yudumdan sonra başımı kaldırdığım anda saatin gerçekten durup durmadığını bilmiyorum şimdi.
“Karakter düşsel gerçekliğinde ne kadar yücelirse gerçek yaşamında o kadar alçalır” Dostoyevski sanatçılığının derinliği ve modernitenin krizlerine dönük peygamberane esrimeleri hakkında çok şey yazılabilir ancak […]
Okumaya devam etDostoyevski, Ezilenler: Aptal olduğunun bilincinde olan aptal değildir
— Senden sonra Katya’ya gittim. Dediğin gibi, ancak o gün birbirimizi iyice tanıdık; öyle de tuhaf oldu ki! Nasıl olduğunu hatırlayamıyorum bile. Birkaç heyecanlı söz, […]
Okumaya devam etDostoyevski, Budala: İnsanın kendisine sorulmadan bile aşağılık davranışlarını anlatmaktan büyük haz duyabileceğine inandırıyorsunuz beni
Çok tedirgindi prens. Merdivenleri çıkarken kendini cesaretlendirmeye çalışıyordu: “En fazla, kabul etmezler beni,” diye geçiriyordu içinden, “Kötü bir şeyler düşünürler benimle ilgili veya kabul edip […]
Okumaya devam etDostoyevski, Ecinniler: Kişioğlu için yaşamakla ölmek arasında bir fark olmayacağı zaman özgür olacaktır insanlık.
— İnsanların intihar etmelerine engel olan ne sizce? diye sordum(…)— Ben de… Henüz ben de iyice bilmiyorum… İki önyargı, iki şey engelliyor. Yalnızca iki şey. […]
Okumaya devam etDostoyevski, Karamazov Kardeşler: tüm acılar günün birinde dinecek, insanlığın içinde yaşadıkları tüm zıtlıkların gururu yaralayan gülünçlüğü basit bir serap gibi siliniverecek ve tüm ayrılıklar bu atom kadar küçük, güçsüz aklımızın çirkin bir uydurması olarak yok olacak.
Benim aklım yalnız bu dünyayı kavrayabilecek bir akıldır Artık bu konuda tüm çağdaş Rus gençlerinin ortaya attıkları düşünceleri eleştirecek değilim. Bütün bu düşünceler hep Avrupalılarının […]
Okumaya devam etMaksim Gorki, Edebi Portreler: Dostoyevski bir dâhidir, ancak o bizim öfkeli dâhimizdir. Çirkin tarihiyle, zor ve kırıcı yaşantısıyla Rus insanında oluşturulmuş ve biçimlendirilmiş iki hastalığı şaşırtıcı bir derinlikle hissetmiş, anlamış ve tadını çıkara çıkara anlatmıştır.
Tartışılmaz ve kuşku götürmez bir gerçek: Dostoyevskiy bir dâhidir, ancak o bizim öfkeli dâhimizdir. Çirkin tarihiyle, zor ve kırıcı yaşantısıyla Rus insanında oluşturulmuş ve biçimlendirilmiş […]
Okumaya devam etDostoyevski, Yufka Yürekli: Artık seninle nasıl konuşacağımı bilemiyorum… Korkuyorum hatta… Sen beni bu hüznünle öldürüyorsun.
“Yani birtakım konular var!..”“Ne gibi konular?”“Böyle bir durumda anlatmaya kalkıştığında kıymetini kaybeden konular…” Bir çatının altında, dördüncü katın birindeki bir dairede, iki genç meslektaş, Arkadiy […]
Okumaya devam et